Miletos Okulu, bugün Manisa ili sınırları içinde bulunan eskiden Miletos şehri adı ile anılan bölgede etkinlik göstermiş bir felsefe okuludur. Bu okulun temsilcileri Thales, Anaksimandros ile Anaksimenes, gösterdikleri düşünsel etkinlikle ve yöneldikleri sorunlarla felsefe tarihinin ilk filozofları olmuşlardır. Milet Okulu ile ortaya çıkan yeni düşünme anlayışının en temel kavramı arkhe kavramıdır. Aristoteles’in Metafizik adlı …
Kaygı Fısıltısı
Sıcacık akarken içinde ılık ılık dokunuşlar… Ansızın dolu vuracak olmasının telaş yankısı… Yürürken ormanın kıvrımlarında hışırtı seslerinin dinginliğinde, apansız bir vahşi hayvana rastlayacak olmanın yarattığı endişe… Kaygı… bir kaygı fısıltısı… doğarken gün, geceye karışmadan geçen anların tatminsizliğinde… fısıldarken güneş, yıldızlı bir gece de Ay ile dans etmenin hissiyatına duyulan özlemde… doğa yemyeşil bakarken gözlerinin içine, …
Düş’en An: Ritim’ ve Kozmos
Düş’en An Hissi… Bir salınımdı düş içimde akıyordu Bilinmezliğin ülkesinden Neredeydi neredeydim?.. Bir sıcak dokunuş hissinde Ruhum parlayan ışıltıydı an’ladım Ah dünya aktığında bir yerde öylece sevgisizce Doyumsuz olduğunda düşleri ruhuyla kopuktu Doymak bilmeyen isteklerde arzularda akıp kayboluşa gidiyordu düşler Anladım Anladım içimde ışıldayan düş Sevgiyle besleniyordu, O salınım bir tek saf ışıltıyla akıyordu …
An’ ve Kozmos: Başlı Başına Büyülü Bir Yansıma
Yaşam an’ salınımında hatırlamak- anımsamanın yansıma hissi ile akarken kozmosun sonsuzluğunda, sonsuz boyutların içinden akar ve salınırken kozmosla dans eden ritimlerinle ruhun… yaşam ölüm ve doğum her an Bir derin çelişki hissiyle kozmosla bağlantını sana akıtan büyülü salınım hissiyle salınır içinde, ruhunla… Ve sana anımsamak kalır bir de büyülü dokunuşları hissedebilmenin hissiyle yansımak sonsuzluğunda… …
Ritim…
Uçuşan kıvrımlarım, salınırken dudaklarından… Değmenin sancısına tutulur, Bir yaprak titremesinde, rüzgârın savruluşunda… Papatyanın büyülü güneşiyle buluşmasında Maviliğin dokunuşlarında güneş, Isıtırken pırıl pırıl engin deniz… Ruhumu gülüşleriyle… Gözlerine dokunamamanın sancısında… Esip geçiyor uzuvlarım önünden, an be an… Derinliğime işlenmiş salınırken gözlerinin ritimleri, Uzuvlarım hissetmenin, görememenin hissinde… Ah hissetmek, bilirim hakikatin kendisi… Diye sayıklıyor, gizemli bir düşün …
Bireyin Kendini “Hissetme”, Anlama Yolculuğu
Yaşam seyrinde farkında olmadığımız boyutlardan geçeriz ve bu boyut geçişlerini algılayabilmek ancak bireyin kendini bulma yolcuğunda içselliğine önem vermesiyle yansır. Bir nevi uzuvlarında sönümlere tutulan ruhunu, yeniden ışıldatması ile yaşamına yansıyacaktır. Ve kendini kozmosun uzuvlarında hisseden her birey kozmos anlamında da güzel yansımalara sebebiyet veren o büyü salınımlarını başlatan dokunuşu yansıtan portal olur. Yansıma bulduğu …
ruh’ anımsayandı…
zaman oyunlar oynuyordu ins’ana oysa zaman bir sanı idi an’ gün de salınan sonsuz denge desenleriyle içimizde anbean titreşen, ruh’ anımsayandı içinde kımıl kımıl kımıldayan, seni sana anlatabilmenin hiçliğinde salınımların çekimine … bir his dokunuşu kıpırtısıyla uzuvlarını delip geçen kalbinde bir fısıltıydı duyabilmenin hatrına seni sana akıtan bir sancıydı bir düş’ idi görü de yansıyan …
İşlevselcilerin ve Çatışmacıların Toplum Anlayışları
İşlevselciler toplumlar ve toplumsal kurumları, bütün parçaları birbirine bağımlı olan ve denge sağlayacak bir biçimde işleyen sistemler olarak görürken, çatışma teorisinde toplum grupların güç mücadelesi verdikleri bir arena, yani -rekabet halindeki gruplar ya da çıkarlar sistemi- olarak görülür. İşlevselciler kurumları toplumsal bütünleşmeyi artırmanın bir aracı olarak görürken, çatışma teorisyenleri bazı grupların diğerleri aleyhine fayda sağladıkları …
Bireysel Etkileşim Temelli Toplum Anlayışları
Max Weber: Toplum Anlayışı Max Weber (1864-1920), modern sanayi toplumunun temel özelliklerini belirlemeye ve Batı kapitalizminin temel ruhu ve dinamiğini kavramaya çalışır. Sanayi toplumlarının temel özelliğinin rasyonelleşme eğilimi, yani mantıklı, rasyonel ve hesaplı düşünce, eylem ve planlama biçimlerinin gelişimi olduğunu öne sürer. modern toplumlarda güç rasyonel bir temele sahiptir. Modern toplumun temelini hukuki otorite oluşturur. …