Sentezci yaklaşım, bilginin kaynağı probleminde üçüncü alternatif olarak karşımıza çıkar ve bilginin kaynağında ne sadece deneyim ne de salt aklın bulunduğunu, onun akıl ve deneyimin ortak katkılarının ürünü olduğunu dile getirir. Söz konusu yaklaşımın hatta deneyim ve aklın rolünün bilginin kuruluşunda neredeyse eşit oluşuna gönderme yapan yaklaşımın, en önemli temsilcileri arasında Aristoteles ve Immanuel Kant …
Deneyimcilik
Deneyimcilik, deneyimci görüş veya ampirizm, bilginin kaynağını açıklarken akla değil de tecrübe ya da deneyime başvurur. Bilginin, mümkün tek kaynağının deneyim olduğunu, deneyimden bağımsız bir bilginin söz konusu olamayacağını savunan ampirizm, insan zihninin doğuştan, üzerine kendi işaretlerini yazdığı boş bir levha (tabular rasa) olduğunu öne sürer. Ünlü deneyimcilerden bazıları şöyledir; John Loche ( 1632-1704) George …
Sezgicilik
Sezgicilik, akıl ve deneyim ekseni üzerinde gelişen ve bilginin kaynağında sezginin olduğunu öne süren görüş olarak karşımıza çıkar. Bu görüşün ideal temsilcisi ise, Fransız düşünürü Henri Bergson’dur. Bergson (1859-1941) aslında bilgi görüşünde, iki tür bilgi biliş tarzı arasında bir ayrım yapar, kuru bir akılcılık ve bilimciliğe karşı çıkan akılcılık, ilk bilgi deneyime ama özellikle de …
Bilginin Kaynağı
Bilgi türleriyle alakalı, araştırma ve tartışmaların temelinde, bilginin kaynağı noktasına dayanan, yani bilginin akla mı yoksa deneyime mi dönük olduğu yönünde tartışmalar bulunur. Bilginin kaynağı üzerine düşünüm yolculuğu ise, doğru bilgiyi, hangi güç ya da zihinsel yetilerimize borçlu olduğumuzla ilgili tartışmalar doğrultusunda yükselir. Bu aşamada, dört ana tutum ya da konum, karşımıza çıkar. Bilginin kaynağı, …
Bilgi Türleri
Bilgi ve bilgi türleri, epistemolojinin uzun tarihi boyunca farklı epistemolojik yaklaşımların tutumlarına bağlı olarak çok farklı şekillerde sınıflanıp farklı türlere ayrılmıştır. Örneğin genel olarak bütün filozoflar, olduğundan başka türlü olamayan şeyleri ya da bağlantıları dile getiren bilgi türü olarak, apodeiktik ya da zorunlu bilgiyle, olduklarından başka türlü olabilmeleri bir çelişki yaratmayan şeylerin bilgisi anlamında olumsal …
Bilginin Sınırları
Bilginin sınırları anlam yolculuğu, Epistemolojinin, kuşkucuların argümanlarıyla vardıkları akıl yürütme ya da pratik bazı gerekçelerle savuşturulduktan sonra, gündeme gelen temel problem olarak, insan bilgisinin sınırları şeklinde karşımıza çıkar. Burada gündeme gelen soru, “öznenin kendi dışındaki nesneleri gerçekte olduğu şekliyle bilip bilemeyeceği” sorusudur. İlgili soruya verilen yanıtlardan biri, olumlu diğeri olumsuz bir sonucu bizlere sunar. Olumlu …
Bilginin İmkânı
Bilginin imkanı, Epistemolojinin, “bilginin ne olduğu ya da doğası bağlamında gündeme gelen problemleri dışında, “bilip bilemeyeceğimiz” sorusuyla ilintili olarak, gündeme gelen temel problemlerinden biri olduğu gibi çok yönlü ve ayrıntılı bir inceleme ve düşünüm analizi içerir. Kısaca, bilginin analizinin ardından epistemolojide “Nereye kadar bilebiliriz” ve “Herhangi bir şeyle ilgili olarak gerekçelendirilmiş bir inanca sahip olabilir …
Bilginin Doğruluğu
Bilginin ne olduğunu belirleme noktasında, “bilginin haklılandırılmış doğru inanç olduğunu” ifade eden üç unsurlu bilgi tanımında, doğruluğun açıklığa kavuşturulmasına da ihtiyaç duyulur. Bu nedenle bilginin doğruluğu, Epistemolojinin temel problemlerinden biridir. Ve “doğruluk” problemi, İlk Çağ’dan beri tartışılan bir problem olarak karşımıza çıkar. Doğruluk özelliğinin doğasını anlamaya ve ortaya çıkarmaya çalışan epistemoloji, alanındaki önermelerden hangilerinin doğru …
Mütekabiliyetçi Doğruluk veya Uygunluk Teorisi
Mütekabiliyetçi doğruluk veya uygunluk teorisi, epistemoloji de hakikat ya da doğruluğun özüyle ilgili olarak İlk Çağ’dan günümüze değin, öne sürülen teori ya da görülerden biridir. Bunlardan birincisi, ilk defa Platon tarafından Sofist adlı diyalogda ortaya konan ve hakikatin zihin ile şeylerin uyuşmasından, düşüncenin şeylere uygunluğundan meydana geldiğini ifade eden mütakabiliyetçi doğruluk görüşüdür. Bu doğruluk anlayışına …
Entelektüel Gelişme Süreci Olarak, “Bilgi Anlayışı”
Entelektüel gelişme süreci olarak, bilgi anlayışı, bilgiyi; bilen özne veya zihin durumu üzerinden tanımlayan bilgi tanımı ile onu bilenin zihin hali ya da entelektüel bakımdan kaydettiği ilerlemeyle açıklar. İlgili anlayışın ilk örneğini ise Platon verir, bilgiyi bir zihin hali- pathema olarak tanımlayan Platon’da bilgi; olabilecek en yüksek zihinsel açıklığı-saphenia, ifade eder. Başka bir anlamla, onda …