An’ ve Kozmos: Başlı Başına Büyülü Bir Yansıma

  Yaşam an’ salınımında hatırlamak- anımsamanın yansıma hissi ile akarken kozmosun sonsuzluğunda, sonsuz boyutların içinden akar ve salınırken kozmosla dans eden ritimlerinle ruhun… yaşam ölüm ve doğum her an Bir derin çelişki hissiyle kozmosla bağlantını sana akıtan büyülü salınım hissiyle salınır içinde, ruhunla… Ve sana anımsamak kalır bir de büyülü dokunuşları hissedebilmenin hissiyle yansımak sonsuzluğunda… …

Ritim…

Uçuşan kıvrımlarım, salınırken dudaklarından… Değmenin sancısına tutulur, Bir yaprak titremesinde, rüzgârın savruluşunda… Papatyanın büyülü güneşiyle buluşmasında Maviliğin dokunuşlarında güneş, Isıtırken pırıl pırıl engin deniz… Ruhumu gülüşleriyle… Gözlerine dokunamamanın sancısında… Esip geçiyor uzuvlarım önünden, an be an… Derinliğime işlenmiş salınırken gözlerinin ritimleri, Uzuvlarım hissetmenin, görememenin hissinde… Ah hissetmek, bilirim hakikatin kendisi… Diye sayıklıyor, gizemli bir düşün …

Bireyin Kendini “Hissetme”, Anlama Yolculuğu

Yaşam seyrinde farkında olmadığımız boyutlardan geçeriz ve bu boyut geçişlerini algılayabilmek ancak bireyin kendini bulma yolcuğunda içselliğine önem vermesiyle yansır. Bir nevi uzuvlarında sönümlere tutulan ruhunu, yeniden ışıldatması ile yaşamına yansıyacaktır. Ve kendini kozmosun uzuvlarında hisseden her birey kozmos anlamında da güzel yansımalara sebebiyet veren o büyü salınımlarını başlatan dokunuşu yansıtan portal olur. Yansıma bulduğu …

ruh’ anımsayandı…

zaman oyunlar oynuyordu ins’ana oysa zaman bir sanı idi an’ gün de salınan sonsuz denge desenleriyle içimizde anbean titreşen, ruh’ anımsayandı içinde kımıl kımıl kımıldayan, seni sana anlatabilmenin hiçliğinde salınımların çekimine … bir his dokunuşu kıpırtısıyla uzuvlarını delip geçen kalbinde bir fısıltıydı duyabilmenin hatrına seni sana akıtan bir sancıydı bir düş’ idi görü de yansıyan …

Dalgalar

  dingin bir esinti başucumda salınan an’.. bilmezsin ki dolaşır milyarlarca zaman … salınır salınır anın içinde ve içimde, akar coşar yıldızlar yağdırır gökyüzünde uçuşan renklerle… ah öpüşür kokusu ruhumda… parlayan ışığıyla’ titreşir göz kamaştırıcı salınan parçacıklarıyla… bilmem hiç bilmem kaç bin yıl bekledi o sönümlere tutulan aşkınlığıyla salınırken hiçliğin uzuvlarında dalgalanır anbean ritimleri… bembeyaz …

Yıldızlar…

  Yıldızlar… Konuşuyordu yıldızlar… Karanlığın uzuvlarında can çekişirken bedenim ve ruhum… Parıldıyor ve göz kırpıyordu yıldızlar… Gökyüzünün Ay ışığına sarıldığı Güneşe tutulduğu her an… Konuşuyordu yıldızlar… Parıldıyor… Parıldıyordu bir ağacın gökyüzüne tırmanmak istercesine uzanan bedeninde… Bir yıldız kayıyordu… bir dilek tutuyordu insan Ve bir insan haykırıyordu yıldızların altında kanarcasına… Yıldızlar gökyüzünün kıvrımlarında ve yeryüzünün dokunuşlarında… …

Sınırları Aşan Zihin ve Kalp Ritimleri

    Soluduğunda zihnim sınırları Ve sınırların ötesini, Bambaşka bir dünya yaratabilmenin hissine Düştü anlamlarım, Gördü, baktı ve hissetmelerin düşünü soludu iklimlerim, Başka bambaşka bir kozmosun iklimlerini Soluyordu artık uzuvlarım, Kıvrımlarım salınıyordu Sonsuzluğun ritimleriyle Ve ritimlerim sonsuzluğun titreşimlerini Hükmediyordu dünyama… Dünyam, ne gördüğüm düştü ne çemberim… Dünyam ne kozmosun kıvrımlarında dönüp durmaktaydı ne de zamana …

Kozmos, Gün ve Ritim

Kozmos, Gün ve Ritim Gün idi ritim düş idi an, an hep sonsuzdu bir ritim salınımında karşımda, hatrımda hep kalbimin ritimleriydi baktığım, gördüğüm bir düş salınımında hissettiğim, hep sonsuz sonsuz bir salınımdan düşen an’ıma bir güldü, bir papatya bir ileri bir geri dalga salınımında öpüşen gülüşümdü O’nunla karışan onunla dans eden ritim, uzuvlarımda bir salınımdı, …

Dünya, Sevginin Yeri Olmalı Bir Tek…

Dünya da tek hakikat var. O da sevgi… Çalışmak da sevgi uğruna olmalı, an seyri de… işte içsel tatmin hissi ile ilerleyen, yaşamın cilvesi ile ifade etmek istediğim aslında bu idi… An’ Seyri ve Sevgi… Akşam üstü soğuk bir havada evden dışarı çıktığınızda içinizde bir boşluk hissi salınıyorsa, eksiklik… Yani içinizde bir yer artık sizi …