Soluduğunda zihnim sınırları Ve sınırların ötesini, Bambaşka bir dünya yaratabilmenin hissine Düştü anlamlarım, Gördü, baktı ve hissetmelerin düşünü soludu iklimlerim, Başka bambaşka bir kozmosun iklimlerini Soluyordu artık uzuvlarım, Kıvrımlarım salınıyordu Sonsuzluğun ritimleriyle Ve ritimlerim sonsuzluğun titreşimlerini Hükmediyordu dünyama… Dünyam, ne gördüğüm düştü ne çemberim… Dünyam ne kozmosun kıvrımlarında dönüp durmaktaydı ne de zamana boyun …
…O’nun en güzel yansıma hissi…
… Seni sana anlatabilmenin aşkınlığında yüzyıllar boyu dönüp duran o ışık parçacıklarının Dokunuşu olup değdiğinde tüm kıvrımlarına güzelliğiyle, Anımsar hücrelerin anımsar uzuvlarında salınan her bir denge O’nun güzelliğinden akıp da sana akmanın güzelliğini Sana anlatabilmenin ve yansıtabilmenin hissinde… … içsel yolculuğun aşkınlık boyutu dokunuşlarından, bazı bölümler…
Zamansız salınımlar…
Karışsın saçlarımda… ve erisin tüm zamanların sızısı İklimler Asırlar boyu sancıyla kıvranan kıvrımlar… güzelliğin tini koksun tümüyle… ruhumun her bir ritmi salınan ruhunun ışık parçacıklarıyla yıkansın… savrulsun küller, yeşersin tabiat çiçekler kelebekler Sonsuz gülümsemeler dalgalansın… Ve… Sonsuzluk aksın yeryüzünün ikliminde bir tek cennet salınsın tüm dillerde… … zamansız gerçeğe…
Bilmem Kaç Asır…
Bilmem kaç asır, aşık… Gözlerim gözlerine ve ruhum, ruhunun ritimleriyle dans etmekte… Bilmem kaç bin yüzyıl önce ya da sonra… Tüm kesişmelerin kıvrımlarında yolum sana, tabiat kokan derinliğine vardı… Hangi an aşkı hissetti ruhum, Ruhunda… Hangi an hissetti büyülü dokunuşlarını… Bilmem… Hiç bilmem… Ben ki… Hep aşıktım tabiat kokan derinliğine… Yani sana… Bilmem kaç bin …
Sonsuz Dokunuşların ve Sen…
Sonsuz bir düşünce gibi nefes alıyor içimde… Bilinmez dokunuşların ve sen… Kapılmak istiyorum, ritmine sonsuz bir an gibi… ve sen başlıyorsun, duruyor zaman. Nefes alıyor, anlam buluyor tüm boşluklarım. Sen tüm arayışlarım ve Bilinmezliğim… Uçmak her an senle ben… Dans ederken ruhlarımız sonsuz ışık yansıması ile… hiç bitmesin istiyorum. Sonra kayboluyor ve dünyanın karanlığından …
Adalet…
Ne sevginin adaleti ne de hüznün… ve mutluluğun… yok hiçbirinin yansıması… Belki sadece… aynanın ötesinde, bir yerlerde… Ne kuşlar gökyüzünde gezinirken adaletli, bir diğerine… ne de yeryüzünde toprağa basan ayaklar… Hiç hiçbiri çağırmıyor adaleti, bir diğerinde… tam adı ile… hep eksik… yarım… gündelik koşuşturmalar içinde… Bir çiçeğin büyümesi mevsiminde… Bir çocuğun gülümsemesi çocukluk çağında… Doğanın …
Hızla Dönüyordu Dünya ve İnsan
Hızla dönüyordu dünya ve her şey… tüm düşler karışıyordu, bilinmezliğin yansımalarına… Kimi zaman fizik kurallarına karşı geliyordu dünya ve insan… Zamanı yavaşlatıyor, onu hiçe sayıyordu, hisler ve düşünceler. Düşünceler biraz uykulu, biraz ayık… Oysa her dem hayaller… Hızla dönüyordu dünya ve düşünceler. Hisler ve duygular karmakarışık… ve boğuluyordu kimi zaman, boşlukların yansımasında… Sıkışıp kalmıştı bedeninde …
Hızla Dönüyordu Dünya ve İnsan
Hızla dönüyordu dünya ve her şey… tüm düşler karışıyordu, bilinmezliğin yansımalarına… Kimi zaman fizik kurallarına karşı geliyordu dünya ve insan… Zamanı yavaşlatıyor, onu hiçe sayıyordu, hisler ve düşünceler. Düşünceler biraz uykulu, biraz ayık… Oysa her dem hayaller… Hızla dönüyordu dünya ve düşünceler. Hisler ve duygular karmakarışık… ve boğuluyordu kimi zaman, boşlukların yansımasında… Sıkışıp kalmıştı bedeninde …