Boyutlar-arası yaşam, görünenin ya da bilinenin ve algılanın ötesinde bir derinliğe sahip. Kimi an gökyüzünde göktaşı olup uçtuğunu hissedebilmek ve kimi an ışık parçacığı olduğun hissiyle süzülmek sonsuzluğun uzuvlarında kozmosla bir ve bütün… ve o bütünsel bir aşkınlık meselesinin kıvrımlarında dalgalandığın his…
Ve O’nun salınımlarını hissedebilmek içinde, O’nun seninle ne denli aktığını yudumlamakla ilgili bir güzelliğin salınımı…
Boyutlar-arası yaşam, dünya gerçekliğinde dış dünya ile içsel dünyaların yansımaları şeklinde yansırken içinde ritimlerinle…
O salınan his yumağında, kozmosu ne denli hissedebildiğinle ilgili onun sonsuz boyutlarıyla salınabilmenin bambaşka kapılarına açılan dokunuşlarının ritimlerinle akması ve dans etmesi…
Boyutlar-arası yaşam, sanıldığının aksine bambaşka bir mana okyanusunun izlerini taşır. Her gönlün ya da kalbin açınlabilen açılımlarıyla yansıma bulduğu gibi geçiş süreciyle, boyutsal bir salınımda salındığını hissedebilmek ve her gün dokunuşunda güne uyanmak ve günde başka güne uyanmak, rüya içinde rüya ve o rüyanın içinde başka bir rüyada salındığın hissiyle uyanmakla eş değer kimi an…
ve boyutlar-arası yaşam, kozmos aşkınlığı (algısı) ile bir olup akabilmenin hissini yudumlayarak anbean ruhunda, O’nun ışığından yaşam aynasına yansıyan ışığınla süzülebilmenin ritimleri…
Ve işte o ışığı, en güzel şekilde dış dünyaya yansıtabilmek için, dış dünya algısını içsel gelişim süzgeciyle, toprağın bitkiye süzgeç olduğu gibi zihin işlenerek bilincin süzgeç görevi görebilmesine yardımcı olabilmeli ve bu yolda canla başla güzelliğe, iyiliğe ışığa odaklanmalı…
Salındığın ritmin akışı, aşkınlığın uzuvları ve gördüğün ayna, O’nun aynasında ışıl ışıl parladığın bir ayna olabilmeli… ve bu nedenle, güzellikle işlemeli insan, sönümlere tutulan ve sonsuzluğun uzuvlarında süzülen henüz ışık girmemiş kıvrımlarını, gölgeleri
ve ritimleri aşkınlığın sesi olup titreşmeli…
ve tabii her an salınımında, güzellikle akan bir bilinçle salınıyor olsan da…. yaşam aynasında başka bilinçaltı yansımalarıyla iç içe aktığın için, kimi an inişli çıkışlı duygusal yansımalarla akmak da oldukça olağan… çünkü cennetle cehennem de (içsel çatışmalar- içsel gelişim dahilinde) bilinç hali ve yaşam aynası da bu salınımlarla iç içe salınmakta… (bilinçaltı yansımaları, bilinç çemberi dahilinde etkileşimsel ağlarla akan nehir gibi bu yüzden gözlem yapmak önemli…)
(…hangi an aktı içimden ruhumdan bilmiyorum, şimdi kendisi yayınlanmak istedi…)