Bilimsel Değişmenin Doğası
Bilim Felsefesi Bilinc.tin.us Felsefe

Bilimsel Değişmenin Doğası

Bilimsel değişmenin doğası, bilimin tarihsel sürecinde gelişen devrimci bilim anlayışında da gözler önüne serilmiştir.

Kuhn’un bilim tarihiyle ilgili açıklamalarından ya da yorumundan çıkardığı ikinci önemli sonuç, bilimsel değişme ya da ilerleme süreciyle alakalıdır.

  • Özellikle mantıkçı pozitivizmin, yaygın bilim görüşüne göre bilim nesnel hakikat doğrultusunda ilerler.
  • Bunun da yolu hiç kuşku yok ki eski ve yanlış fikir ya da teorilerin yerine yeni ve doğru fikir ya da teorilerin geçirilmesidir.

Yeni teorilerin eski teorilerden nesnel olarak daha doğru olduğunu öne süren bu birikimsel bilgi tasarımının Kuhn, tarihsel olarak hatalı, felsefi olarak da çok naif olduğunu söyler. Nitekim o, bilim tarihinde zaman zaman geriye dönüldüğünü, dolasıyla yanlıştan doğruya çizgisel bir ilerlemeden söz edilemeyeceğini öne sürer.

Kuhn, aynı zamanda önceki bilim anlayışlarının sıkı sıkıya sarıldığı nesnel hakikat düşüncesini sorgular. Ona göre, nesnel hakikat ya da objektif doğru düşüncesi her şeyden önce dünya ile alakalı, mevcut teori ya da eldeki paradigmadan bağımsız, sabit birtakım olgular olmasını gerekli kılar. İşte bunu kabul etmeyen Kuhn, radikal başka bir görüş sunar.

  • Bu görüşe göre, dünya ile alakalı olgular eldeki teori ya da kabul görmüş paradigmadan bağımsız olmayıp tam tersine paradigmaya görelidir.

Dolasıyla, paradigma değiştikçe olgular da değişir.

  • Durum böyle olduğunda, paradigma ya da teorilerin, olgulara -gerçekte oldukları şekliyle- tekabül etmelerinden söz edilemeyeceği gibi, onların nesnel olarak doğru olmalarından da söz edilemez. Hakikat, nesnel değil de paradigmaya görelidir.
  • Kuhn’un devrimci bilim anlayışıyla beraber, nesnel hakikat düşüncesinden vazgeçilir. Ve onun yerini rölativizm alır.

Böylece bilimsel değişmenin doğası anlayışı kabul görür.

Eş Ölçülemezlik Tezi ile Teori Yüklülük Tezi Nedir?

 

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir Cevap Yazın