Tat algısı ya da tat duyusu, tatlı, ekşi, tuzlu, acı gibi kategoriler dahilinde ele alınır. Bu tatlara son dönemlerde yeni bir tat olarak umami denilen kategori de eklenmiştir. Umami tadı, bazı tuzlar tadıldığında algılanır.
- Monosodyum glutamat, tuzu buna bir örnek olarak verilebilir.
Genellikle hazır çorba ile paket gıdalarında kullanılır.
“Tat algısı” lezzetleri tanımanın ötesinde karmaşık bir yapı içerir. Örneğin yemek yeme arzunu tat başlatır. Bir yiyeceğin ya da yemeğin tadı hayal edildiğinde, kişinin iştahı kabarabilir. Aynı zamanda “tat” koruma da sağlar.
Örneğin canlılar genelde acı tatlardan uzak durma eğilimi gösterirler. Çünkü zehirli ürünlerin acı olduğu bilinir. Buna benzer şekilde, ekşi tatlar da çoğunlukla tercih edilmez. Tıpkı diğer duyu ve algılarda olduğu gibi, “tat algısı” da insanlara hangi besinleri yiyeceklerini ya da hangilerinden kaçınmaları gerektiğini anımsatır.
- Örneğin bazı tatlar, insanları belli zamanlarda ne yemeleri gerektiği konusunda yönlendirir. Kendini yorgun hisseden biri tatlı gıdalara ihtiyaç duyabilir.
Tat Organı
Tat organı olan, “dilin” yüzeyinde çok sayıda tomurcuklar yani hücreler bulunur. Bu tomurcukların bir kısmı tat hücre işlevi görürken, diğerleri de dokunma işlevinde görev alır.
- Dilin yüzeyindeki bir tomurcuk ayrıntılı şekilde incelendiğinde genel olarak, 40 ila 100 arasında “tat hücresi” içerdiği gözlemlenir.
Hücreler aracılığı ile alıcılarda oluşan ve beyinde birden fazla merkeze ulaşan sinyal bağlantılarla, kişinin ne tattığı ve ne yediği belirlenir.
Tat duyusu konusunda belirsizlikler bulunur, aynı zamanda bir dizi nöronun belli bir tat kategorisini kodladığı hipotez ile farklı nöron gruplarının belirli bileşenlerinin meydana getirdiği aktiviteler sonucunda, “tat” hissinin meydana geldiği konusunda, önermeler mevcuttur.
Tat algısı ile koku duyusu: Lezzet
Koku ile tat duyuları etkileşimi lezzeti meydana getirir. Ayrıca tat duyusunda diğer birçok beyin merkezinin katkısı olduğu da düşünülür.
- Çünkü “tat algısı” aynı zamanda diğer algıları ve karar verme süreçlerini içerir. Bu nedenle tat algısı hayatta kalma açısından çok önemlidir.
Kısacası tat duyusu, kişinin yemek yeme ya da lezzet algısı gibi bir indirgemenin ötesindedir. Bilişsel psikoloji açınları doğrultusunda, kozmos boyutunda düşünebilme yetisiyle kişisel açınlama sonsuzluğunu ve etkileşimsel yansımaları hakkında düşünüm sürecini belirleyebilirsiniz.