Dünya algoritmasındaki gerçeklik algısı ile kozmos boyutunda salınan hakikatin yansımaları, ancak kişinin ruhsallık boyutu ile özdeşleştiğinde kesişir.
Çünkü dünya gerçekliği görü salınımı kadarıyla yansır zihinlere, görü’nün ötesine akabilmek ise dünya algısından öte bakabilmekle yansıma bulur. Ancak hakiki dokunuşlarla buluşabilmek, yine dünya kalıpları dahilinde oluşturulan kavramların ya da olguların dışına çıkabilmeyi gerektirir. Yani din ya da bilim gibi keskin çizgilerle sarmalanmış olgular, kişilerin zihninde ve kalbinde tıkanıklık yaratır. Burada kast edilen kavramların kalıplarına takılı kalan zihinlerin esas yansımayı görmekten daha çok o oluşturulan kalıpların içinde sıkıştıkları için, kendi içlerinde de yargılayıcı bir oluşuma alt yapı oluşturmalarıdır.
Bu sebeple bu tür olguların dışında düşünebilmek ve oluşturulan sınırlara girmeden ya da o sınırları şeffaf yansımalarla görebilmenin ilminde, tümüyle öz bakışla bakabilmenin ve ritimlerinle anlamlandırmaya çalışmanın hissinde, kısaca içkinleştirmek ve de soyut yansıtma algısıyla düşünme yetisi gerekir.
İşte bu noktada, fantastik salınımlar yansıma bulur… Fantastik yansımaların, hayal dünyasının gerçeklikten öte olduğu algısı çocukluğumuzdan itibaren içimize işlemiş durumdadır. Hücrelerimize kazınan bu, anlamdan öte ters algı yansımaları, ancak kişilerin öz gelişimi ile aşılır.
Ve eğer içsellik boyutunda ruhsal bir düzlemde aşılabilirse, gen dönüşümü nezdinde kozmos boyutunda da gelişim adına bir adım atılmış olur. Yani bireysel gelişim, ruhsal farkındalıkla bütünleşen içsel çözülme, bütünü etkileyen zaman ötesi bir yansımaya dönüşür.
ve görüldüğü gibi iç içe bir salınım döngüsüyle dans eden ritimlerle buluşur ritimlerimiz tüm anlamsal yansımalarda…
uyanma düşü’ uyanmak ve uykuda seyir:
Uyanan kavramından kasıt, hakikate uyanma anlamında yansıma bulsa da bilmekten öte, uyanan algı, bir nebze kendinde kendi hakikatine uyanmak, dünya yansımasında yanılsamalara, kişinin uyanan algı ile bakabilmesi anlamında yansıma bulduğu da söylenebilir. Ve sezgisellikle, içsel his salınımlarıyla yansır.
Ve dünya yansımasında, kimi gün uyurken bulduğu gibi kendini kimi an tüm anları dakikalara da sığdırabildiğini hissedebilir, günden güne andan ana uyanırken ve uyurken bulduğu gibi kendini, anları güzelliğe dönüştürebilmenin hissinde ölümü de yaşamın içinde yudum yudum içtiğini algılayabilir ve hissedebilmenin eşsiz büyüsüne kapılabilir, salınımların sonsuz an yanılsamalarında ve de zamansızlığında kimi an kaygı nöbetleri geçirirken, her birini yine saf sevginin ışıltısıyla aşılabilmesi adına bir tek sevgiye tutunması gerektiğini hatırlatmak için yansıma bulduğunu algıladığı gibi baştan aşağı hafifleyen ışığa dönüşüne dek tüm anların seyrinde dans eden ritimleriyle dans ettiğini de hissedebilir, anbean sonsuz an yumağından salınan anların izinde…
…
salınırken kozmosla ritimlerim…
ah! devrik şiir dizelerim
ve uzun felsefe düş’lerim
…
Üsküdar su tesisatı hizmeti Güler yüzlü ve profesyonel bir ekip, sorunumuzu kısa sürede çözdüler. https://www.flexsocialbox.com/read-blog/11454