Eğitim Felsefesi Felsefe

Eğitimin Anlamı: Eğitim Terimi Nedir?

Eğitim terimi nedir yani eğitim denildiğinde ne anlaşılır veya nasıl yorumlanmalıdır?

Eğitim ile alakalı sorgulama yapıldığına dair anlamsallığa, öncelikle analitik felsefenin tarihinde 20. Yüzyılın ikinci yarısının başında karşımıza çıktığı belirtilir.

  • Analitik felsefe tarihinde, “Eğitim” “öğretim” “öğrenim” “anlama” gibi kavramlar üzerine yapılan analizlere  yaklaşık 1980’li yıllara kadar rastlandığı söylenebilir.

 

Eğitim terimi nedir? Analitik eğitim felsefesi

Eğitim kavramını ve eğitim konusunu ele aldığımızda zaman, öncelikle onun farklı disiplinlerin bakış açısından farklı şekillerde anlaşıldığına işaret eder.

Buna göre analitik eğitim felsefesi açısından eğitimin, iki temel yönü olmak durumundadır.

  • Bunlardan birincisi beşeri durumla ve toplumun mevcut yapısı ya da arzulanan doğrultusuyla ilgili kuşatıcı bir açıklama ya da yoruma ayrılmazcasına bağlı bulunan bir değerler manzumesi ya da kümesinden, söz konusu değerlerin kazandırılmasından meydana gelir.
  • İkinci yönü ise, söz konusu değerlerin kendileriyle aktarıldığı, hayata geçirildiği ya da en azından hayata geçirileceklerinin varsayıldığı bir kurumlar ve başkaca işlemsel düzenlemeler kümesinden oluşur.

Eğitim, öyleyse hem ahlaki ve teknik değerleri aktarmakla, uygun bilgi ve becerileri bir yandan kazandırıp bir yandan da dönüştürmekle ilgili normatif bir sistemdir.

  • Ve hem de idari bir sistem olarak söz konusu değerleri ifade etmek yanında, tarihsel koşullar tarafından yaratılmış büyük ölçekli sosyal ve kültürel üstyapıları yansıtan okullar toplamıdır.

Eğitim, söz konusu ikili bağlamda, oldukça geniş kapsamlı üç temel işlevle karakterize olurken eğitim terimi de üç farklı şekilde kullanılır.

Kullanım alanlarına göre incelenmesi:

Eğitim kavramı ve sosyolojik kullanımı

Eğitim teriminin farklı kullanımlarından, analitik felsefecilere göre birincisi, sosyolojik kullanımdır.

  • Burada sosyologlar, eğitim terimini bir halkın ya da bir toplumun çocuk yetiştirme pratiklerini tanımlamak için kullanırlar.
  • Böyle bir tanım elbette ya da çoğu zaman okullaşmayı, çocukların okula gitmelerini içerir ama bunda hiçbir zorunluluk yoktur.
  • Toplumun küçük üyeleri, bu yolla çeşitli araçlarla ya da yöntemler yelpazesi kullanılarak eğitilirler, yani kültürlenir ya da sosyalleştirilirler.

Eğitim teriminin söz konusu sosyolojik kullanımı içinde, sadece çocuğu sosyalleştirici, onun kültürlenmesini temin eden pratik ya da uygulamalara vurgu yapılır.

  • Burada sadece zihin ya da karakterin şöyle ya da böyle, ama muhakkak toplumun taleplerine göre şekillenmesine önem verilirken, iyi karaktere ya da sosyalleştirmenin ya da kültürlenmenin meşru yollarına hiçbir şekilde değinilmez. 

Eğitim terimi nedir sorgulaması ve yanıtlarında sosyolojik açınları çok yönlü olup yaşam alanının geniş bir ölçeğini içerir.

  • Aslında eğitim yaşam alanlarında okul gibi kurumsal alanlarda varolan bir algı gibi görülse de esas eğitim kavramının anlamsallığı, -görülmeyen boyutları- alanında yansıyan bir algıda varolur.

Toplumsallaşmada İş bölümü Esasında Kullanılması

Eğitimden yine aynı bağlamda, ikinci olarak toplumda iş bölümünün oluşturulmasına katkı yapması beklenir.

  • Toplumsal tabakalaşma ama özellikle de seçkinlerin formasyonu, modernleşme öncesinde, doğuş, karizma ya da askeri cesaret benzeri birtakım mekanizmalar tarafından belirleniyordu.

Oysa günümüz modern toplumuna özgü profesyonelleşme ya da uzmanlaşmanın anahtar bileşeni eğitim olmak durumundadır.

  • Yine modernleşmenin bir sonucu olarak teknolojinin giderek karmaşıklaşması, her geçen gün biraz daha gelişerek komplike bir yapı kazanması, her aşamada daha belirgin ve hatta mutlak hale gelmesi, giderek daha fazla güçlenip belirginleşen bir iş bölümüne yol açarken uzmanlığın tecrübe üzerinde kazandığı mutlak zafer de eğitime söz konusu iş bölümü belirleme noktasında oldukça önemli bir merkezi bir rol yüklemiştir.

Eğitim teriminin bir başka kullanım şekli, onun eğitim kurumları boyutuna gönderme yapan, kurumsal kullanımdır.

  • “eğitim” teriminin okulla ilgili ya da kurumsal kullanımı, bir kimsenin okullardan ya da formel eğitim kurumlarından aldığı etkilerin bir sonucu olan gelişimine gönderme yapar.

Eğitimin gündelik yaşamda öngörüldüğü anlam karşılığı:

Eğitim terimi gündelik hayatta genellikle bu anlam içinde kullanır, eğitimle de genellikle okulda geçirilen yılları anlatmak isteriz.

Eğitim kavramının anlamını en azından bir yere kadar eğitim teriminin söz konusu anlamından aldığı, eğitimin çok büyük ölçüde eğitim kurumlarında gerçekleşen bir şey olduğu açık olmakla beraber, gerçek anlamda eğitim teriminin söz konusu kurumsal kullanımıyla tam olarak örtüşmediğini kabul etmek yerinde olur.

  • Bir eğitim kurumunda bulunma, temel bir eğitim ardından mesleki bir eğitim almış olma da eğitimli olmaya, eğitimi tanımlamaya yetmeyebilir.

İşte bu durum bizi eğitim teriminin üçüncü kullanımına, eğitimi genel bir aydınlanma haliyle ilişkilendiren kullanımına götürür.

Eğitim teriminin bu sonucunda kullanımında altı çizilen en önemli husus, insanın biliş ve kavrayış ile karakterize olan zihinsel gelişimi ve değer bilincine ek olarak, doğru pratikler içinde olmaya bağlı karakter gelişimiyle sonuçlanan eğitimin, insanoğlunun en görkemli başarısı olduğudur.

  • Söz konusu zihinsel gelişimle karakter gelişimi, her şeyden önce bilgiye dayanmak durumundadır.

Fakat terimin entelektüel aydınlanmayı temele alan bu üçüncü kullanımı, bilgiye dayalı zihinsel gelişimle yetinmeyip, tarihsel Aydınlanmaya dönük Rousseaucu ya da romantik eleştiriden ilham alarak ya da günümüz probleminin bir bilgi probleminden ziyade, bir değer problemi olduğu inancından hareket ederek, bilgisel gelişimi moral gelişim ve uygun bir karakter formasyonuyla tamamlamaya çalışır. 

 

Eğitim kavramı anlamsallığına felsefi bakış:

sanat felsefesi

Eğitim, yaşam seyrinde yaşam boyu süregelen ve kişisel- ruhsal gelişimle beraber sürekliliği her geçen an artan ve arttıkça gelişen, geliştikçe derinleşen bir anlam paydasında -kendi kendini aşan- ve olabilmenin oluş halinde ilerlemekle yön aldığı ve ilerlediği bir akış hali denebilir. Aslında demekten ya da bir kalıba veya bir kavrama sığdırmaya çalışmaktan ziyade, anlamsal derinliği üzerine her ne kadar değinildiği ile alakalıdır.

Ve tabii ki boyutsuz ve sınırsız kozmosun uzuvlarında ne denli süzülebilmenin derdinde ve hissinde olmayı istemekle ilgili…

 

(tanımlama ve kavram tanımlama aşamasında kişisel analizimi öncelikle yedirmemeye çalışıyorum… ya da günümüze değin gelen tanımlamaları görmek ve üzerine ne katabileceğini veya olduğu gibi alıp almama halinin de kişilere özgü kalması gerektiğini düşünüyorum…)

 

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir Cevap Yazın