Edimsel öğrenme kuramı, sonucuna bağlı olarak artan ya da azalan gönüllü davranışların kazanıldığı öğrenme yaşantısı şeklinde tanımlanır.
- Davranışçı yaklaşıma, geliştirdiği edimsel öğrenme kuramı ile B.F. Skinner katkı da bulunmuştur.
Skinner (1953), çalışmalarını hayvanlarla yapmış ve bulgularının çoğunu insanlarla genellemiştir.
- Skinner gelişimi, çocuğun davranışlarını takip eden ceza ve ödüller tarafından pasif olarak şekillenmiş, edimsel öğrenme, mekanizmaları ile açıklar.
Edimsel öğrenme kuramı: “Edimsel koşullama”
“Edimsel koşullama” yaklaşımında, kişi bir davranışta bulunur ve bunun çevrede yarattığı etki (olumlu ya da olumsuz), bireyin söz konusu davranışı, daha sonra ne sıklıkla gerçekleştireceğine etki eder.
- Bir başka anlamda, davranış, sonuçları tarafından kontrol edilir.
- İstenmeyen davranışları ortadan kaldırmak için de aynı prensibe dayanan davranış değiştirme tekniği kullanılır.
Bilişsel devrim: Davranışçılık kuramı
1960’lı yıllarda psikoloji araştırmalarındaki “bilişsel devrim”, davranışçılık akımının sadece gözlenebilen davranışların incelenmesi gerektiği önermesine karşı çıkmıştır.
- Bilişsel yaklaşıma göre, zihnimiz, güdü, niyet, yargı, tutum, inanç ve değerlerimize temel oluşturur.
Dolasıyla davranışı anlayabilmek için bilişi incelemek gerekir. Davranışın sadece gözleme izin veren belirgin unsurlarının incelenmesi, o davranışın doğasıyla ilgili bilgilerin sadece küçük bir parçasını anlayabilmemizi sağlayacaktır.
Buradan yola çıkıldığında edimsel öğrenme kuramı ile gözlemlenebilen davranışların ardındaki bağlantılı bilişsel yaklaşımın da devreye girdiğini ve bu noktaların da ele alınarak inceleme yapılması gerektiği öngörüsü karşımıza çıkar.
- Gözlemlenen davranışların bir de -ilk bakışta görünmeyen- görü ardında bilişsel süreçleri içerdiğini ve pek tabii ki gözleme ve de görebilmeye dahil edilmesi için, bu algı- görü bakış açısı gerekliliği göz önünde bulundurulmalıdır.
- Örneğin günlük yaşantımız içinde, gözlemlenen oldukça basit bir şekilde, sinirlilik halimizin ardında aslında o anı içeren değil daha derin bilişsel bir yansıma söz konusudur. Ya da hüzün, huzur, mutluluk hali veya dingin vb. her türlü ruh halini içeren ve yansıtan yansımaların davranış haline dönüşmesi de yine bilişsel bir halin yansıma bulmasıdır.
[…] Edimsel öğrenme kuramı […]