Karar verme aşamaları, insanın yaptığı eylemlerin ön niteliği şeklinde belirir. Bu sebeple, karar verme ile alakalı oluşturulan kuramlar, aynı zamanda insanın faaliyetleri hakkında kuram oluşturmaya paraleldir. En genel hatlarıyla karar, ihtimaller arasından seçme işlemidir.
Karar verme, bir bireyin ihtiyacını giderme durumunda ortaya çıkar. Belirsizlik çoğu zaman karar verme durumlarında mevcuttur. Çünkü karar konusu ile alakalı her şey elinizde değildir. Bazen ne istenildiğinin bilindiği durumlar vardır. Bu durumlarda seçenek çok açık olduğu için karar verme kolaydır.
Fakat belirsizliklerin olduğu durumlar oldukça fazladır. Ve bu durumlarda karara varmak güçtür. Örneğin meslek seçmek oldukça zor bir karardır. Olası sonuç ve her bir seçimin yansımaları, karar verme sürecinde önemli rol oynar. Karar vermedeki ana bilişsel faaliyet, her bir seçeneğinin değerlendirip hedefe ulaştıracak olan en iyi seçeneği belirlemesidir. Ancak pek tabii yanlış karar alma durumları da söz konusudur.
Puslu bir bahar günü evden dışarıya çıkmak istediğinizde yanınıza yağmurluk almak ya da caddeden şemsiye satın almak üzere karar verirsiniz. Bu karar aslında gelecekle alakalı olup karmaşık bir dizi süreç içerir.
Vereceğiniz karar zarar ve yarar alternatifleri kapsamında yapılır. Bütün gün yağmurluğunuzu yanınızda taşımanız ya da para harcayarak alacağınız şemsiye, zarar tarafını içerirken yağmur yağdığında ıslanmamız yarar olacaktır. Aynı şekilde ilgili örnekler gündelik yaşamda saniyelik gerçekleşen, fazla önem teşkil etmeyen durumlardır. Diğer taraftan, daha önemli karar verme süreçlerinde ise, fayda ya da zarar gibi önemsiz hesaplamaların yapılamayacağı-yapılmaması gereken yansımaları içerdiğini görmek mümkündür. Bu noktada da öne çıkan manevi etkileşimdir.
Karar verme aşamalarına yönelik üç temel yaklaşım
Karar verme süreçlerinin analizi ile alakalı olarak, üç temel yaklaşım bulunur.
- Bunlar normatif, betimsel ve tavsiye eden yaklaşımlardır.
Normatif yaklaşım rasyonel karar verme varsayımına dayanır. Eğer bir kişi normatif karar verici ise bu kişi daha önceden tam ve kesin olarak tanımlanmış ve rasyonel davranışın kesin aksiyomlarına uyan davranış tercihlerine sahiptir.
Bu anlayış rasyonel tercih kuramı olarak adlandırılır ve her şeyden önce ampirik gözlemden ziyade düşünce ve değerlendirilmelere dayanır.
Normatif model kişisel yararın maksimize edilmesini öngörür. Eldeki veriler çerçevesinde en uygun ve rasyonel karar verilmektedir. Bu yaklaşım akılcı davranmayı ve bütün uygun kanıtları ve verileri doğru bir şekilde hesaba almayı varsayar. Ancak insanlar bu şekilde davranmazlar.
Betimleyici yaklaşım ampirik gözleme dayanır.
- Bu yaklaşım tercih davranışının deneysel olarak incelenmesini öngörür.
Bu yaklaşımdaki en önemli unsur karar verme ortam ya da durumlarında davranışlarımızın psikolojik faktörlerle etkileşim içinde olduğudur.
Bazen olasılık üzerinden karar verip davranışlarımızı sergileriz. Fakat olaylarla ilgili olarak olasılık hesabını doğru yapabilmemiz için olayın sıklığıyla alakalı olarak doğru bir belleğe ihtiyacımız vardır. Genellikle seyrek ve bilindik olayların sıklığı hakkında olduğundan daha fazla değerlendirme yaparız.
Kar, zarar ve olasılık hesabından ziyade bir olayla alakalı olarak karar verme durumunda bazen bilişsel kısa yollar denilen kestirmelere başvurulur. Bilişsel kısa yollar höristik ve algoritmadır.
- Algoritma kurallar içerir.
Bu kurallar uygun şekilde kullanılırsa problemin çözümü garantidir. Fakat unutulmamalıdır ki algoritmalar her zaman bulunamayabilir ya da mevcut olmayabilir. Bu durumlarda höristik kullanılır. Höristik karar verme ya da sorunlarla başa çıkma süreçlerinde kullanılan zihinsel kısa yollardan biridir. Karmaşık bir problemle karşılaşıldığında ya da yeterli bir veri olmadığında evrimsel işleyişlerle birleşik ya da deneyimlerle edinilmiş bu zihinsel kısa yolların kullanılmasıyla bir çözüm yolu bulunur.
- Örneğin daha önceden adı duyulmayan bir ürün eğer ki fiyat olarak diğerlerinden daha yüksek, elde o ürüne dair başka herhangi bir veri yoksa onun kaliteli olduğu yargısına varılır.
Kalitesine yönelik yapılan bu çıkarımdan dolayı tüketici olarak adı hiç duyulmamış olmasına rağmen, o ürünü satın alma davranışı gösterilir.