Disipliner Çoğulculuk
Bilim Felsefesi Bilinc.tin.us Felsefe

Disipliner Çoğulculuk

Disipliner çoğulculuk, Feyerabend’un çoğulcu bilim anlayışından biridir. Feyerabend, öncelikle insanı ele alırken onun başta özgürlük, doğruluk, dürüstlük, yiğitlik gibi pek çok değerin yaratıcısı olduğunu söyler. O, bilimin insanın mutluluğu için var olduğunu savunurken, tüm insanı değerleri kucaklamaya çalışır.

  • Bakış açısının hedonistik boyutu dediği şeye vurgu yapmaya özen gösterirken, bilimin esas itibarıyla insanların özgürlüklerinin ve hayata sahip çıkma kapasitelerinin, birincil önemiyle yakından ilişkili olmak zorunda olduğunu belirtir.

Ona göre, bilim eski zamanlarda böyle bir özgürleşim amacına hizmet etmiştir.

  • Bilim geçmişte otoriteye, batıl itikatlara karşı verilen savaşın ön saflarında yer almış; insanoğlu, köhnemiş ve katı düşünce biçimlerinden kurtuluşunu bilim yardımıyla elde etmiştir.
  • Bilimden beklenen de zaten bu olmak durumundadır.

Batıl inançlar ve baskıcı yapılar karşısında kazanmış olduğu entelektüel özgürlüğünü bilime borçlu olan insanoğlu günümüzde, Feyerabend’a göre,

  • on yedi ve on sekizinci yüzyıllarda kendisi için bir kurtuluş aracı olmuş olan bilimi, putlaştırarak kendisini onun karşısında köle durumuna düşürmüştür.
  • Feyerabend’ın benimsediği epistemolojik anarşizm, üç düzeyde çoğulculuk anlamına gelir.

Feyerabend, bilimin insanoğlunun doğayla olan mücadelesinde bulmuş olduğu araçlardan sadece biri olduğunu, bu yüzden mutlaklaştırılmaması gerektiğini savunur.

Dahası, modern toplumda bu gerçeğin unutularak bilime gereksiz şekilde yüksek bir statü bahşedildiğini iddia eder. O buradan hareketle, bir tahakküm aracı olup çıkan bilimi, modern insan üzerinde Hristiyanlığın daha önceki toplumlar üzerinde sahip olduğu nüfuza benzer bir nüfuza sahip olan bir ideoloji ya da dine benzetir.

Feyerabend’e göre;

  • Hristiyanlık geçmiş çağlarda toplum üzerindeki nüfuzunu, kurumlaşmış baskı yoluyla devam ettirmiştir.
  • Bilimin modern insanın gözündeki yüksek statüsünü de benzer bir yöntemle idame ettirdiğini söyler.
  • dolasıyla bilimin yıktığı dinin yerini aldığını belirtir.
  • Bugün bilim bireylerin taleplerine uygun olarak benimseyebilecekleri ya da benimsemeyebilecekleri bir düşünce sistemi olarak değil, itiraz edilmesi mümkün olmayan bir şeymiş gibi görülmektedir.

Disipliner Çoğulculuk:Feyerabend’in bilim anlayışı

Feyerabend, bilimin doğasında özel bir şeyler bulunduğunu kabul etmez; bilimin sadece ona üstün yanlarını, sınırlarını incelemeden bağlanan kimseler için üstünlük taşıdığını ifade eder.

  • Bu iddiasını temellendirmek amacıyla bir yandan bilimin başarılarına değer biçerken onu çok eski çağlarda efsaneyi yaratan atalarımızın başarısıyla kıyaslar,
  • bir yandan da çağdaş bilimin doğuşunun Batılı boyların Batılı olmayan boyaları baskı altına almasıyla aynı zamana rastlaması olgusuna işaret eder.

Feyerabend, bilimin değer ve statüsünün ancak ve ancak bilim ciddi rakiplerle karşı karşıya kaldığı zaman, eleştirel bir gözle değerlendirilebileceği kanaatindedir.

  • Bu ise ona göre, yalnızca bilimi değil de efsane ve dini, sanatı, felsefeyi, hatta gizemciliği ve büyüyü öğreten bir eğitim sisteminin kurulmasıyla mümkün olabilir.
  • Feyerabend, bu tür bir eğitim sisteminin, bireye, benimseyeceği ideolojiyi özgürce seçme imkanı sağlayacağını öne sürer.
  • Öte yandan, bu durum Feyerabend’e göre, bilimin de lehine olacaktır. Çünkü bilim insanları, kendi disiplinlerine itibar gösterilmesini beklemek yerine, bilimi cazip kılmak için daha çok çalışmak ve mücadele etmek durumunda kalacaklardır.
Metodolojik Çoğulculuk Nedir?

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir Cevap Yazın