Bilimde pekiştirme bağlamı ve keşif, mantıkçı pozitivistler tarafından öne sürülen anlayışlardır. Mantıkçı pozitivizm, bilimi metafiziğin karşısında daima öne çıkartmaya çalışmıştır. Bilimin, hayatın her alanında, rehber olması gerektiğini belirten görüşlerini de çeşitli temel prensiplere dayandırarak açıklamaya çalışmışlardır.
- Bilimsel bilginin doğrunalabilirlik özelliği
- Bilimsel ya da deneysel şeklinde nitelenen, diğer disiplinlere karşın bilimin üstünlük sağladığı düşünülen yöntemlere dayandığını ifade etmişlerdir.
İlgili yöntemden hareketle de bilimsel faaliyeti, mantıkçı pozitivistler, ana hatlarıyla; keşif bağlamı ve doğrulama-pekiştirme bağlamı şeklinde ikiye ayırmışlardır.
Bilimde Keşif Bağlamı ile Pekiştirme bağlamı nedir?
Keşif bağlamı, tek tek olgu ya da olaylara ilişkin tekil gözlemlerden, sınırlanmamış genellemeler olarak hipotezlere ve yasa-teorilere yüklenildiği için, tümevarımsal bir süreci ifade eder.
Pekiştirme bağlamı ise, yasa ya da teorilere tek tek olgularla ilgili açıklama ya da öndeyilere doğru, bir gidiş olduğundan, tümdengelimsel bir sürece karşılık gelir.
Keşif Bağlamı ile Pekiştirme bağlamı karşılaştırması
Bilimde pekiştirme bağlamı, keşfe bir şekilde bağlı olduğu, onu varsaydığı ve keşif sürecinde tümevarım çok önemli bir rol oynadığından, mantıkçı pozitivistlerin bilim anlayışına, aynı zamanda tümevarımcı bilim anlayışı adı da verilmektedir.
- Tümevarımcı bilim anlayışına göre, kafasında bir problem, çözmek istediği bir sorun olan bilim insanı, evrende olup biten olayları anlama çabasında, önce zihinden bağımsız olgu ve olayları gözlemler.
Burada, olgular arasındaki bağıntıları tespit etme çabası içinde, araştırmacı mevcut verileri gözlemler, kaydederken ise olabildiğince ön yargısız olmak durumundadır.
Kısacası, mantıkçı pozitivizm bakış açısından araştırmacı bilim insanı, gözlem yapmaya başladığında ya da laboratuvarına girdiğinde, ön yargılarından arınır. Kişisel dünya görüşünü terk eder.
Bilim insanı gözlemde, öznel algı farklılıklarını ortadan kaldırmak, gözleme dakiklik, güvenilirlik kazandırma ve araştırmayı nesnel hale getirmek adına, birtakım araçlar da kullanır, yani deneyler yapar.
- Bilim insanı, söz konusu gözlemleme faaliyetiyle (“X metali ısıtılınca genleşti” ya da “Çaydanlıktaki su 100 derecede kaynadı” ya da “A gezegeni güneşin etrafında eliptik yörünge çizerek ilerledi” gibi) tekil gözlem önermeleri elde eder.
Mantıkçı pozitivist bilim anlayışına göre, yeterli sayıda gözlem yapılınca, bir hipoteze, “Tüm metaller ısıtılınca genişler” ya da “Bütün gezegenler güneşin etrafında eliptik bir yörünge çizerek ilerlerler” gibi sınırlanmamış bir genellemeye ulaşılır.
Mantıkçı pozitivizm bilim anlayışı ve hipoteze giden üç koşulu:
Mantıkçı pozitivizmin klasik bilim anlayışında, tekil gözlem önermelerinden hipoteze- sınırlanmamış genellemeye, tümevarım yoluyla geçiş yapması normal bir süreçtir. Bunun için üç koşul öne sürülür.
- Gözlem sayısı olabildiğince çok olmalıdır.
- Aynı gözlem çok farklı koşullar altında; atmosfer basıncında, deniz seviyesinde vs. tekrarlanmalıdır.
- Elde edilen tekil gözlem önermeleri ile sınırlanmamış bir genellemeye karşılık gelen hipotez arasında herhangi bir çelişki olmamalıdır.
Hipotez, birinci aşamada, gözlemlenen olgularla ve olgular arasındaki ilişkilerle ilgili bir genelleme ya da bir açıklama taslağıdır. Bu genelleme ya da açıklama taslağı, gözlemlenen olguları açıklamak amacıyla geçici olarak kabul edilir. Hipotez oluşturulduktan sonraki aşama, oluşturulan hipotez ya da hipotezlerin test edilmesi aşamasıdır. Bu aşamada, hipotez ya da hipotezlerin olgular tarafından desteklenip desteklenmediği araştırılır. Hipotez ya da hipotezlerden olgusal olarak sınanabilir sonuçlar çıkartılır.
Bu sınama faaliyeti sırasında hipotez tüm olgular tarafından doğrulanırsa yani onun söz konusu alandaki tüm olguları gerçekten açıkladığı ortaya çıkarsa bunlar kavramsal bir sistem içinde ifade edilebilir. Onlar bu durumda bir teori düzeyine yükselir ve bir keşif olarak nitelendirilir.
Mantıkçı pozitivist anlayışa göre, bilimsel süreç gözlem ve deneyle başlar, hipotez ve teoriye doğru gider.
Mantıkçı pozitivizm açısından bilimin ikinci boyutunu, yani pekiştirme bağlamı, öndeyiyle birlikte oluşturan bilimsel açıklama da bilimsel keşif kadar önem taşır. Bilim insanları, örnek alacakları, onlar için bir esin kaynağı olabilecek bir açıklama standardı oluşturmak amacıyla, yoğun bir çaba harcayan mantıkçı pozitivistlerin bu teşebbüs ve çabaları sonucunda, ortaya, özde sadece ayrıntılarda farklılık gösteren iki tür açıklama modelinin çıktığı söylemektedirler.
-Kapsayıcı yasa modeli olarak anlaşılan birincisi, açıklamayı açıklananın bir yasa kapsamına sokulması olarak anlaşılır. Buna karşılık, bir nedensel açıklama modeli ortaya koyan ikinci yaklaşım ise, açıklamayı açıklananın nedenini gösterme, onu bir sebep-sonuç zinciri içine yerleştirme olarak ele alır.
- Mantıkçı pozitivizm, bilim insanı tarafından yapılan gözlemlerin, teoriden mantıksal ve epistemolojik olarak önce geldiğini kabul eder.
- Bilimsel açıklama, bir olay ya da olgunun nedenini göstermekten oluşur.