Metafiziğin konusu, bütünüyle “varlık” olup, o varlığı, varlık olmak bakımından ele alan felsefe dalı ise metafizik olarak tanımlanır. Diğer bilimler, “varlığı” belli açılardan incelerken, metafizik “varlığı” olabilecek en genel özellikleriyle ele alır. Öncelikle “var olmanın” “bir varlık olmanın” ne anlama geldiğini soruşturur.
Metafizik, Aristoteles tarafından, üç ana dala ayrılmıştır. Bunlar sırasıyla; Ontoloji, teoloji, kozmoloji ile arkeoloji’dir.
Söz konusu dört bileşik sözcüğün kökeninde de Yunanca sözcükler bulunur. Hepsinde ortak olan “logos” bilim, rasyonel açıklama anlamına gelir.
- Ontolojideki “to on” var olan, teolojideki “theos” Tanrı,
- Kozmolojideki “kosmos” evren ve arkeolojideki “arkhe” bilgi bakımından ilk olan demektir.
Ayrıca Felsefenin diğer disiplinler üzerinden açıklama getirirken, ikinci düzey bir soruşturmadan meydana geldiği gibi metafizik de aynı şekildedir. O, bilimlerin varsaydığı, ama açıklama getiremediği ilkeler üzerinde yoğunlaşmaktadır.
Ontoloji
Ontoloji, metafiziğin ilk ana temel konusunu içerir.
- Esas itibariyle, var olana ilişkin rasyonel ve kavramsal bir araştırma olarak tanımlanmış olan, ontolojidir.
Varlığın ne olduğu sorusuna değil, aynı zamanda, özde ne türden ayrı şeylerin var oluğu, sorusuna da yanıt getirmeye çalışmaktadır. Burada metafiziksel araştırma çoğu zaman, var olmak için, kendisinden başka hiçbir şeye ihtiyaç duymayan varlık olarak tanımlanan, töz kavramı üzerinden yürütülür.
Metafiziğin Platon’dan türeyen, ikinci ve onu “nihai gerçekliğin ya da gerçekten var olanın bilimi” olarak gösteren tanımı, aynı kapsam içinde metafiziği ya da onun asli bölmesini oluşturan -ontolojiyi” görünüşlerin ötesindeki kalıcı gerçekliğin bilimi olarak ortaya koymaktadır.
Ontoloji olarak metafizik, bu durumda, varlık ile varoluşa ve değişmenin doğasına ilişkin araştırmalardan meydana gelir.
Metafiziğin İkinci Bölümü: Teolojik- Kozmolojik
Metafiziğin ikinci bölümü, Aristoteles’in bölme ya da sınıflanmasına göre, teolojik-kozmolojik araştırmalardan oluşmaktadır. Burada metafizik, evrenin kaynağına, ilk nedenine ve nihai bileşenlerine, evrende bir amaçlılığın olup olmasına dair araştırmalarla ilgilenir. Üçüncü bölümü, bütün araştırmaların temelinde bulunan ilkelere ilişkin bir inceleme ve soruşturmadan meydana gelir.
Aynı zamanda Aristoteles’ten sonra da metafizik pek çok filozof tarafından, “ilk ilkelere ya da nihai ve çürütülemez hakikatlere ilişkin araştırma” olarak tanımlanmıştır.
Buna göre, bilimler de dahil olmak üzere, bütün disiplinlerin çeşitli kabullerde bulundukları, bazı önermeleri tartışmadan kabul ettikleri yerde, hiçbir şeyi sorgulamadan bırakmayan -metafizik- bütün disiplinlerin ilk ilkelerini de temin eder.
Özdeşlik, çelişmezlik ilkesi, benzeri ilk ilkeler ya da nedensellik ilkesi türünden temel ilkeler karşısında tümüyle eleştirel bir tavra sahip olan metafiziğin, insan bir ilk ilkeler öğretisi sağladığı, söz konusu öğretinin de her şeye ilişkin olarak, tutarlı bir açıklama geliştirme imkanı veren kavramlar öbeği temin ettiği söylenebilir.