Sanat Eseri Yorumlama

Bir sanat eserinin yorumlama derinliği zamanla açınlanır. Uzuvlarında süzülen salınımlar anlamla birleşmeli ve tüm açınları iç içe harmanlama aşamasına gelmeli ve o doyurucu etki içinde doğduğu an, paylaşılmalı ya da yansımalı.

İşte, sessiz ve yavaş ve de dingin şekilde ilerleyen düşünme biçimi ya da hayatın her noktasında tümüyle hissedebilmek ve bütünleşebilmek adına “o his bütünlemesi ile akmak…”

Belli bir zaman ya da zaman içinde zaman, bambaşka zamanları da içine alan bir derinliği mayalamalı. Ve tüm salınımları birleştirebilmeli… Özümseme ile yansıtma aşamasındaki derinlik, eserin ve alımlayıcının ruhsal derinliği ile orantılı ilerlediği için ruhunun sesine kulak vermeyi, onu doğru dinlemeyi ve okumayı da bilmeli…

Ruhunun sesi-titreşimlerinin, tüm anların içindeki o his ayrımını içinden çıkarıp yansıtabilmesi ve kurulan o etkileşimin daha derinlerdeki seni ve sanat eserini karşılıklı yansımalarla daha da yükseltebilsin diye, zaman ve uzam ritimlerinle akmalı…

… örneğin içimden akan şu sözlerin bile, salınan titreşimleriyle etkileşime giren herkeste başka başka anlamsallığa yol açacağı gibi… hatta kendim de dahil, önceden yazdığım gelişigüzel bir metni sonradan okuduğumda daha farklı anlamı sayıkladığını görebiliyorum.