Töz metafiziği kökleri, antin Yunan’a kadar dayanır ve düşünce tarihinde iki ana dönemi vardır. Birincisi Rönesans felsefesine ya da daha doğrusu, on yedinci yüzyılın bilimsel devrimine kadar olan tarihsel dönemde hüküm süren, klasik töz metafiziğidir.
İkincisi ise, Yeni Çağ’da modern bilimsel devrime temel teşkil eden yeni -kozmolojiyle- birlikte gündeme gelen -modern töz metafiziğidir.
Töz metafiziğinin, söz konusu iki temel dönemin ise sadece, ana kavramsal yapı bakımından ya da terminolojik yönden bir benzerliği bulunur. (Bunun dışında birbirinden oldukça farklılık gösterirler.) Yani hem klasik hem de töz metafiziği, metafiziksel açıdan realist bir perspektife sahip oldukları söylenebilir. Her ikisi de -dış gerçekliğin zihinden bağımsız olduğunu- kabul ederler. Başka bir anlamla açıklamak gerekirse, her iki dönemde de varlık, var olana indirgenir ve varlığı anlamanın, yorumlamanın ya da sınıflamanın, anahtarının töz kavramı olduğuna inanılmaktadır.
Nitekim, varlık “var olmak için, kendisinden başka hiçbir şeye ihtiyaç duymayan şeydir.” Diye tanımlanan töz kavramı içine sıkıştırılır. Bu sebeple, töz metafiziği her iki dönemde de -statik bir varlık anlayışını- ifade eder. Bu statik varlık anlayışı, doğallıkla “bir şeyin her ne ise o olduğunu” kendisiyle bir ve aynı olduğunu” dile getiren -özdeşlik- ilkesine dayanır.
Klasik ve Modern Töz Metafiziği Ayrımı- Karşılaştırması
Aynı zamanda, Varlık felsefesi ya da Batı metafizik geleneğinin, egemen anlayışını oluşturan söz konusu, töz metafiziği, elbette her iki versiyonuyla da “görünüş-gerçeklik” ayrımı benimser. Ya da başka bir anlamla, Heidegger’in de ifade ettiği gibi, metafizik, değişme ya da oluş dünyasının, sanıdan öte bir anlam, taşımadığı dolasıyla da kesin bir bilginin görünüşler dünyasında değil de bu dünyanın ötesinde aranması gerektiği anlayışıyla, bütün bir Batı metafizik geleneğinin hakim anlayışını şekillendirmiştir. Metafizik, tüm değişmelerin ardında değişmeyen bir temel arayışını ifade eder. Töz metafiziğinde ise işte bu temele -töz- adı verilir. O, var olmak için, kendisinden başka hiçbir şeye ihtiyaç duymayan varlıktır.
Klasik töz metafiziğiyle modern töz metafiziği, arasında genel perspektif, strateji ve metodoloji bakımından, bu noktaya kadar geçerli olan ortaklık, bundan sonra tamamen ortadan kalkmaktadır.
Çünkü Klasik töz metafiziğinde, birçok -tözlülük- söz konusudur ya da onda çok sayıda tözün varoluş kabul edilir. Ve bu tözler, İlk ve Orta Çağ’ın, “en yüksekte olanın en gerçek olduğu” kabulüne bağlı olarak, Platon’un iyi ideasından, Aristoteles’in Hareket etmeyen hareket ettiricisinden ve Hristiyanlığın Tanrı’sından aşağıya doğru inen, hiyearşik bir varlık anlayışına vücut verir.
Modern töz metafiziği, bir tözler çokluğunun varlığını öngören tek tözlü ya da varlığın hem madde hem de zihinden oluştuğunu varsayan iki tözlü bir metafiziğe karşılık gelir.
*Töz metafiziğinin temel kavramları töz ve özdür. Töz bireysel, bağımsız, kendinden-kaim varlıktır. Öz ise bir şeyi her ne ise o şey yapan temel özelliktir.

