psikolojinin doğası
Bilim Bilinc.tin.us Psikoloji Psikolojinin Doğası

Psikolojinin Doğası

Psikolojinin doğası, insan doğasının tüm aşamalarını ve insanın etkileşim gösterdiği tüm süreçleri ve bağlantılı ağları içine alan geniş bir alanı içerir.

Psikoloji Nedir? Psikoloji Bilimi

Psikoloji Yunanca’da ‘’Ruh’’ anlamına gelen Psiko (Psyche) ve ‘’Bilim’’ anlamındaki Loji (Logos) terimlerinin birleşmesinden meydana gelmiştir.  *Bilim, belli bir konuyu bilme isteğiyle yola çıkan, belli bir amaca yönelik bilgi edinme ve yöntemli araştırma sürecidir. Bilim dalı olan psikoloji ise, genel anlamı ile davranışları ve zihinsel süreçleri inceleyen bir bilim dalıdır.

  • Davranışlar, kişinin çeşitli şekillerde uyguladığı, gözlemlenebilen hareketleridir.
  • Zihinsel süreçler; düşünme, hatırlama, hissetme gibi içsel olgulara işaret eder. Fakat davranışlara olan yansımaları ile dolaylı şekilde ölçülebilirler.

*Psikoloji bilimi, her birinin etkilerini birbiri içinde ele alarak inceler. Herhangi bir kişinin, olası davranışının altında sayısız sebep olabilir. Aynı zamanda, aynı davranış birden farklı kişi tarafından değişik sebeplerden ötürü de ortaya çıkabilir.

  • Psikoloji her ne kadar genel tanımlamalara tabii tutulsa da bireylere ve bireyin yaşam süreçlerine, yaşamı algılama biçimine vb. sayısız etken doğrultusunda kişiye özel bir inceleme alanına sahiptir.

*Psikoloji bilim dalı, cevaplarını; sistematik, objektif, ampirik veriler doğrultusunda bilimsel yöntemler kullanarak, çözümlemeye çalışır. Tabii ki sadece görülebilir ya da deneyimsel bir algıya da her zaman sahip değildir. Fakat günümüzde beyin dalgaları incelenmeye başlandığı için, farklı bir boyuta taşınacağı da aşikardır.

Psikoloji İnceleme Alanları: Davranış, Zihinsel Süreçler

Davranış, birine vurmak gibi, gözle görülebilir gözlemlenebilir, işlem-olgu olabileceği gibi ‘’sinirli olmak’’ gibi gözle görülemeyen fakat dolaylı şekilde davranışlara yansımalarıyla ölçülebilen olgu da olabilir.

  • Psikologlar, sadece konuşmak ya da hareket etmek gibi, gözle görülebilir davranışları incelemez. Aynı zamanda duygu, algı, rüyalar, motivasyon, tutum vb. soyut anlamlara sahip dolaylı ölçülebilir davranışları da anlamaya çalışırlar.

Davranışlar ile zihinsel süreçler, basit olabileceği gibi zorlu bir matematik problemini çözmek kadar karmaşık da olabilir. Bu sebeple, psikoloji incelemelerinde bütünsel bakış açısı geliştirilir. Ancak bu şekilde kişinin, psikolojisine şeffaf dokunuş sağlanabilir.

  • Bireyin yaptıkları, düşündükleri hissettikleri kadar, bedensel fonksiyonlarını sürdürmelerini sağlayan biyolojik aktiviteleri de psikoloji biliminin çalışma alanına girer.

İnsan davranışlarını aslında her birimiz günlük hayatın içinde anlamaya çalışırız. Yaşanılan olaylara ya da davranışlara karşı; neden, nasıl yaptı gibi sorular doğrultusunda, duygular ile düşünceler arasında bağlantı kurmaya çalışır ve davranışın altında yatan ana unsuru anlamaya çalışırız. Sürekli analiz halinde olan biri ise, ilgili kavramları sistematik olarak yaşamının her alanına istemsizce uygular.

  • Bu tarz sorular, filozoflar, sanatçılar, edebiyatçılar tarafından bilmediğimiz kadar uzun bir tarihin yansıması boyunca sorulmuştur. Ancak psikoloji, bilimsel disiplin olarak, ilk defa 19. Yüzyılın başlarında, insan davranışlarının laboratuvarlarda incelenmeye başlamasıyla kurulmuştur.

Bilim Nedir? Bilim Dalı Olarak Psikoloji

Gündelik yaşama baktığımızda, herkes tarafından bilinen ya da -biline gelen- kalıp bilgilere kolaylıkla ulaşabiliriz. Örneğin köpeklerin dört ayakları olduğu herkes tarafından bilindiği gibi, terliyken su içtiğimizde hasta olduğumuz kavramı da genel anlamda bilinir. *Aynı şekilde karga akla geldiğinde, kargaların siyah renkte olduğunu biliriz.

  • Tüm bu bilgileri neden, nasıl bildiğimizi düşündüğümüzde; yaşamın içinde, doğduğumuz andan itibaren bazı bilgilerin bizlere öğretildiği ve işlendiği gerçeğine varırız. 
  • Bazı bilgileri zamanla uzmanlarından öğreniriz, bazılarını ise araştırarak öğrenmenin yolunu buluruz.
  • Bazılarını sezgilerimizle, doğuştan gelen dürtü olarak biliriz. (Ya da bildiğimizi hatırlarız.)
  • Bazı bilgileri ise, yaşamın içinde deneyimlerimiz sonucunda ediniriz.
  • Bazı bilgiler, nesillerden nesillere aktarılan ‘’biline geldiği’’ için doğru olarak kabul edilir.

Peki tüm bu bilgilerin her biri kesin olarak doğru mudur?..

  • Örneğin bilim dalında uzman olan bir kişinin, günlük olaylar hakkında söylediklerini de doğru mu kabul etmeliyiz?.. Tabii ki hayır, çünkü herhangi bir alandaki uzmanlığı, o kişinin söylediği her şeyin doğru olabileceği anlamına gelmez.

*Aynı şekilde, nesiller boyu gelen bilgiler, sosyal, ekonomik ya da teknolojik değişikliklerden etkilenebilir ve değişebilir.

  • Örneğin uç bir örnek, hava kirliliği yüzünden bazı bölgelerde kargalar artık ‘’siyah’’ olmayabilir.

*Aynı zamanda gözümüzle gördüğümüz her şeye inanmalı mıyız?..

  • İlgili örneklerin her biri, bilgiye ulaşmak adına uygulanan yöntemlerden sadece biridir.

*İnsanoğlu herhangi bilgiye ulaşmak adına duyduğu merakla, sorular sorar ve hakikate ulaşma isteği doğrultusunda ilerler. Bilim bu yolda gidenlere eşlik eder. Ancak bilim, bilginin özüne ulaşma yolunda gidilen yöntemlerden sadece biridir ve bilimsel cevaplar adına, ilgili yöntemlerle ulaşılan bilgilerin, her zaman doğru ya da geçerli olduğu da varsayılmaz.

*Günlük yaşamın içinde, bilim dendiğinde, aslında yanlış bir anlamsal karmaşa yaşanır. Çünkü toplumsal kalıplar içinde bilim, sadece belirli alanları kapsayan bir alan olarak görülür.

Bilim Nedir, Bilimsel Yöntemin Özellikleri

Bilimin sözlük anlamı: ‘’Evrenin ya da olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgi’’ şeklindedir.

Bilimsel yöntemin temel özellikleri ise:

  • Ampirik-Görgül: Duyularla algılanabilen, deneyime dayalı bir inceleme alanıdır.
  • Sistematik
  • Nesnel
  • Sınanabilir- yanlışlanabilir.
  • Genellenebilir
  • Geçici özelliğe sahiptir. 

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir Cevap Yazın