Bilişsel Psikolojinin Doğası
Bilişsel psikoloji, biliş kavramının bilimsel olarak incelendiği psikolojinin bir alt dalıdır. Biliş kelimesi, Latince “cognoscere” ya da “bilmek” kelimesinden gelir. Genel anlamda, bilişsel psikoloji insanların bilgiyi nasıl kazandıkları ve nasıl uyguladıkları ile ilgilenir. Bu sebeple yapay zekâ bilişsel bilimler, bilgisayar bilimleri, görme bilimleri, felsefe, antropoloji, biyoloji, fizik, nörobilimler gibi birçok disiplin ile yakından iş birlikleri yapar, böylece biliş ve bilişsel süreçlerin çok yönlü olarak anlaşılmasını sağlar.
- Bilişsel psikoloji ile ilgili kavramların ele alınması çok eskiye dayanır. Fakat 1967 yılında Ulric Neisser tarafından yazılan “Bilişsel Psikoloji” başlıklı bir kitabın yayımlanmasıyla resmen başladığı söylenebilir. Bu kitapta Neisser biliş kavramını duyusal girdinin-uyaran dönüştürülmesi, indirgenmesi, özümsenmesi, depolanması ve kullanılması temelinde ifade eder.
- Bu tanım bilişsel psikolojinin çevremizi algılama, deneyimlerimizi anlama ve hatırlama, diğer bireylerle iletişim kurma ve davranışlarımızı kontrol etme becerilerinin altında yatan süreçlerin incelenmesi anlamına gelir. Bu süreçler algı, dikkat, bellek, dil, problem çözme, akıl yürütme, bilinç ve duygu gibi konuları içerir.
Bilişsel Psikoloji Yaklaşımına, Yaşamın İçinden Örnek
Öğle yemeği için, herhangi bir yerde olduğunuzu düşünün, gözlerinizde etrafınızdaki objelere ya da menüde yazılanlara tepki verecek şekilde mekanizmalar mevcut değildir. Retinada (gözün arkasında bulunan tabaka) sadece ve sadece ışığa tepki veren mekanizmalar vardır. Dolasıyla etrafımızdaki objeler ve menüdeki yazılar, direkt olarak duyumsanmaz.
- Beyin, çevremizdeki uyaranlardan (objeler ya da menüdeki yazılardan) yansıyarak retina üzerine düşen ışığı, sembollere dönüştürerek temsil eder. Ardından bu temsiller, bellek sisteminden geri getirme işlemiyle, kelime ve anlamaları ortaya çıkarır. Aynı zamanda, menüde yazılanlardan bir anlam çıkarabilmek adına, dil bilgisi ile sentaks bilgisine de gereksinim vardır.
- Tabii o an gelişen olgular sadece bunlar değildir. Yeme esnasında, servis elamanının söylediklerine edilen dikkat gibi etrafta gelişen diğer sesler ya da konuşmalar da filtre edilir. Ayrıca servis elemanı ile konuştuğunuzda, değerlendirme yapmak ve seçeceğiniz yemeği düşünmek için, zaman isteyebilirsiniz.
- İlgili olay süresine bakıldığında ve incelendiğinde, algılamadan anlamaya, hatırlamadan karar vermeye kadar birçok bilişsel süreci görmek mümkündür. Bu sebeple canlılar için, temel sistem olan, uyaran-tepki sistemindeki, birçok süreç bilişsel psikolojinin içeriğini oluşturur.
Bilişsel Psikoloji- Bilgi İşlem
Bilişsel psikoloji, psikolojinin diğer bilim dallarında olduğu gibi bazı temel varsayımları içerir. Bu varsayımlardan ilki insan beyninin, bilgi-işlem yapan bir sistem olarak görülmesidir.
- Bilgi-işlem, dış dünyanın temsili ya da sembolik dönüşümü ya da manipülasyonu olarak ifade edilir. İkinci olarak insan beyni, hem yapısal hem de kaynak açısından sınırlıdır. Başka bir anlamıyla, insan beyni, sınırlı kapasite kullanımına sahiptir.
*(Fakat bu sadece bir teoridir, çeşitli düşünsel aktivitelerin yarattığı etkiyle ötesine kapı aralamak mümkün olduğu gibi, insan beyni -olağan- döngüdeki kıstaslara alıştığından, bu değerlerle karşılaştığında, kaldırabilecek bir beyin gücüne sahip olabilmesi zor olabilir. Zihnin sınırlarını aşabilme noktasında -yaşama adapte olabilme- dengesi de önem taşır. )
- İnsan beyni daimi olarak aktif şekilde bilgi-işlem yapar. Yaşamın olağan döngüsünde bunun farkında olamasak da her an, açılar ve açıların yarattığı hesaplamalar doğrultusunda ilerler, bir nevi… Yürümek, araba kullanmak, bisiklet sürmek vb.
Aşağıdan Yukarıya ve Yukarıdan Aşağıya Bilgi İşlem
Bilgi-işlem sırasında, daha önceden kazanılmış yaşantılar, deneyimler ya da beceriler, dolasıyla sahip olunan bilgiler, insanların çevrelerinden algıladıkları uyaranları etkiler. Bu da onların davranış ya da tepkilerine yansır. Bir başka anlamıyla davranışlar “aşağıdan yukarıya” ve “yukarıdan aşağıya” işlemler neticesinde meydana gelir.
- Aşağıdan yukarıya işlem, çevresel bir girdi ile başlar, biliş sistemi içinde çeşitli aşamalardan geçen bir yolculuk yapar.
Yukarıdan aşağıya işlem ise, yüksek seviyedeki bilişsel faktörlerin (amaç, eğilim, bilgi, beklenti vb.) daha aşağıda meydana gelen işlemleri etkiler.
- Örneğin size bir görsel uzatılsa ve ne gördüğünüz sorulsa; ilgili yanıtlar, her zaman kişiden kişiye değişir. Çünkü her bireyin farklı yaşantıları, algılanan objenin de farklı olarak yorumlanmasına sebep olur. İşte bu yukarıdan aşağıya işlemlere karşılık gelir.