E- Kozmos e- read

Dünya, Sevginin Yeri Olmalı Bir Tek…

Dünya da tek hakikat var. O da sevgi… Çalışmak da sevgi uğruna olmalı, an seyri de… işte içsel tatmin hissi ile ilerleyen, yaşamın cilvesi ile ifade etmek istediğim aslında bu idi…

An’ Seyri ve Sevgi…

Akşam üstü soğuk bir havada evden dışarı çıktığınızda içinizde bir boşluk hissi salınıyorsa, eksiklik… Yani içinizde bir yer artık sizi eksik bırakan yansımaların ya da tamamlayan tılsımın ne olduğunu biliyor demektir… Yaşamın an seyrinde gideceğin yerin ya da adımlarının mekanların içinde salınan his içinde bir hisle tutuşmalı ve yaşamın cilvesi olup kalıcı güzelliğiyle akmalı an’ın içinde…

Yani paylaşımların, anların paylaşacağın kişinin ya da kişilerin önemli olduğu bir yaşamsal istek akmalı an’ seyrinde…

Yani ne konuştuğun ya da ne yaptığın sıradan basit uğraşlar hiçbirinin bi önemi yok esasen…

Tutuşturmalı içini, sımsıcak yanmalı daima… Ve yakmak adına hiç gayretten kaçınmamalı içindeki o hissi hayatın içinde, elbette duraklamalar da olabilir ancak hissettiğiniz his bir kere ele geçirdiyse ruhunuzu, kimsenin yakamadığı o isteği ve anlamı yaktıysa bir defa… işte dedirten ruhuna dokunan his, sana hakiki salınımı hissettirmenin lütfunu sunduysa, sen dünya beklentilerinle ya da insani hırslarınla mı yoksa kalbinin sesi ile mi hareket ediyorsun diye sorabilmelisin kendine?..

Kimseye ya da benliğine değil, kalbinin sesine kozmosun hakiki hissi ile tutuşmana ve buluşmana sebepler yaratan O’nun sen yansıması olup içinde kalbinde atan ışığına…

Tamamlanmanın hissi ile tutuşturan bir dinginlik akıyorsa, huzurla tatlı bir ritim telaşı heyecanında uzuvlarında… İşte adımlar, gidilen yerler mekanlar akar içinde kozmosun özü ışığı ile daima zamansız salınımla…

…kimse için değil, beklentisizce ruhun adına…

            An’ ve İçsel Ateş, Sevgi

Yani eylemler ve zaman harcanan anlar, vakitler içinizde boşluk hissi bırakmadığında anlamlı… Önceleri dışarıdaki vakitlerde eğlenirdim pek tabii ancak özellikle akşam vakitlerinde içimde bir boşluk salınırdı… bu tabii biraz daha ilerleyen dönemlerde oluşan bir olgu. Ancak tamamıyla anlamlandıramazdım.

İnziva döneminde, (2019…) esasen yaşamın en keyifli anlarına geçiş sürecinde kendim olma eyleminde anlam kazanmaya başlamıştı. Dışarısı, boş vakitler, eğlenmek için harcadığım anlar aslında içimi boşaltıyordu.

Kendimden uzaktım. Dışarıda aradığım içerideydi, kendimde salınıyordu, onu (sönümlere tutulan ışığımı) yakmalı ve dışarıdaki an’ seyrini dahi(vakitleri, eğlenmeyi, yaşamsal uğraşları, kaygıları, hüzünleri, mutlulukları, gülmeyi, endişeyi…) o güzelliğe eş değer yapabilmeliydim… Ancak bu bütünüyle herkes için farklı dönemler ve süreçleri içeriyor ve de içten gelen bir istek ateşiyle ilgili… ve anlamak, anlamanın yansımaları ve içsel sevgi kaynağı kozmosun ışığı ile parlamak onun sevgi hissiyle tutuşmak… da herkes için başka başka…

12.02.2025

ve an’..  kimsenin anlamasını beklemeden, anlaşılmamayı da umursamadan, kendini ya da başkalarını da suçlamadan… akmaya başlar… anlamak isteyeni gayretini söylemese de yansıttığını anlar, hissedersin… ve herkesin içinde anlaşılmayı bekleyen içsel çatışmaları olduğu için  anlaşılmamanın da olağan olduğunu kavrarsın ve özellikle duygularını birebir yansıtan içsel tatminin ne demek olduğunu hisseden ve hissedeni anlayabilen biri için… artık an’… seyri kalbi istekle aktığında anlam kazanır… yani bir tek içsel sevgi ile akmayı seçtiğinde…

                                                    

(…içerik alt açınları ile daha derinlikle yazacağım başlıkları içeriyor aslında…)

Bunlar da hoşunuza gidebilir...