İdealist eğitim felsefesi, klasik eğitim felsefesinde gündeme gelen yaklaşımların hem önem hem de zaman açısından en önde geleni olduğu söylenebilir. İlgili yaklaşımın belli başlı temsilcileri, Sokrates, Platon, Kant benzeri filozoflar olduğu belirtilir.
- Eğitime, idealist yaklaşım, birtakım ahlaki amaçlara ya da moral ilkelere dayanır ve ideal bir varlık alanına bağlı olarak, aşkınlık zemini üzerinde ya da transendental bir tarzda temellenir.
Eğitim, bu yaklaşımda doğallıkla etiğin, hatta siyaset felsefesinin bir aracı haline gelir.
- Nitekim, söz konusu yaklaşımının en önemli temsilcilerinden biri olan Platon’da, eğitim, devleti ve sosyal düzeni, iyilik idesine ve adalet ilkesine göre, inşa edip örgütleme amacına hizmet eder.
Platon’un, iyi ideası ve adalet ilkesi ideal devleti meşrulaştırırken, aynı zamanda eğitim teorisinin genel normatif çerçevesini çocuklara, gençlere ve yetişkinlere aktarılması gereken temel değer ve fikirler olarak, iyi, adalet ve ahlaklılık düşünceleri belirler.
İdealist eğitim felsefesi, idealizmin eğitim alanındaki telkin ve içerimlerinin, eğitimle alakalı sonuçlarının bir araya getirilmesinden oluşur.
İdealizmin eğitim teorisi : Daimicilik
İdealizmin eğitim teorisi karşılığını daimicilikte bulur. Daimicilik, insanoğlunun entelektüel ve manevi potansiyelinin gelişimiyle yakından ilgili olan eğitim kuramını ifade eder. O, insan yaşamının değişmez ve hemen her daim ortaya çıkan yön ya da temalarına vurgu yapar, öğretilmesi gerekenin olgular değil de ilkeler olduğunu savunur.
- daimicilik, insanlara hemen her yerde kalıcı bir önem ve değere sahip olan şeylerin öğretilmesi gerektiğini, öğretilmesi gereken bu şeylerin de sürekli olarak değişen olgulardan ziyade, insanı insan yapan kalıcı değerler, evrensel ilkeler ve ezeli-ebedi fikirler olduğunu iddia eder.
Daimicilere göre, insanlar önce işçi ya da mühendis sonra insan değil de önce insan, sonra mühendis ya da işçi olmak durumundadırlar.
- Bu yüzden insanlara, nasıl işçi ya da mühendis olunacağının bilgisinin değil de nasıl insan ya da adam olunacağının bilgisinin verilmesi gerekir;
- onlara makinelerden veya tekniklerden önce, insani değer ve gelişim ilkelerinin öğretilmesi gerekir.
Daimicilik, bundan dolayı liberal eğitimi, meslek eğitiminin önüne çıkarttığı söylenebilir.
İdealist bakış açısından, “Eğitimin Amacı”
İdealist bakış açısından eğitimin en yüksek hedefi, insanın ya da kişinin kendisini gerçekleştirmesi, hayatını hakikat, iyilik ve güzellik değerlerine göre şekillendirmesidir.
- Bu yüzden idealist eğitim anlayışı, öğrencilerin hakikati arayan ve hakikate göre yaşayan insanlar haline gelmesini amaç edinir.
Hakikati aramak ve hakikate uygun yaşamak için, insanların önce hakikati bilmeyi ve bu uğurda sıkı, disiplinli çalışmayı istemeleri gerekir.
- İdealizm; eğitimi işte bu yüzden bir bilgi aktarma süreci, bir talim ya da meslek eğitimi olarak görmez, tam tersine bir dönüşüm süreci, ruhun gözünün hakikate çevrilmesi, olarak değerlendirir.
idealist eğitim anlayışı, eğitilen kişinin, bu dünyanın gelip geçici şeylerden, gündelik meşgalelerinden uzaklaştırılarak gözünün mutlak iyiye, değişmez hakikate ve evrensel güzelliğe çevrilmesini hedefler.
- Bu yüzden günümüzün mesleki eğitim anlayışıyla kıyaslandığında, idealist eğitim anlayışının eğitimle ilgili hedefleri hayli soyut görünür.
İdealizm, bugün de etkili olan bir anlayış olmak durumundadır. Nitekim günümüzün idealistleri de materyalizme, kapitalizme ve dolasıyla salt mesleki eğitim üzerine yükselen, eğitimsel amaçlara karşıdırlar.
- idealist, günümüzde eğitimin amaçlarının kapitalizmin ya da tüketim toplumunun genel hedefleri ve materyalizmin toplumda bir statü kazanmayı önemli hale getiren, materyalizm yaklaşımı tarafından şekillenmesine karşı çıktıkları gibi
- gerçek eğitimin, özgül bir mesleğin rolü ve fonksiyonlarını yerine getirme amacıyla sınırlandırılamayacak kadar, genel bir aydınlanma ve dönüşümle ilgili bir süreç olduğunu öne sürerler.
Meslek eğitiminin amacı, bir meslek ya da işte uzmanlıktır. Günümüz rekabet dünyasında, bu uzmanlığın ve meslekte başarılı olmanın ölçüsü yoktur.
- Salt bir uzmanlık ya da meslek eğitimi alan insanın, idealist eğitim anlayışı açısından, yalnızca başarıya endeksli biri olup kendisini sadece şimdi ve burada olanla, rekabet dünyasının katı gerçekleriyle sınırlaması ve evrensel kültüre yabancı kalması kadar normal ya da doğal hiçbir şey olamaz.
İdealistler, elbette meslek eğitimine, insanın dış dünya yaşamını temin etmesini ve toplumun refahına katkıda bulunmasını mümkün kılacak bir eğitim anlayışına karşı çıkmazlar. Ama onlar bir eğitim politikası açısından, mesleki eğitime, genel eğitim (kişisel eğitim) karşısında öncelik verilmesine karşı çıkarlar.
İdealizm
İdealizm, eğitimden sadece meslek eğitiminin anlaşılmasını ve dolasıyla materyalizme özgü bir açgözlülük ve tüketim kültürünü, modern zamanların en büyük hastalığı olarak teşhis eder.
- Uygarlığı yaratan şeyin, esas itibarıyla entelektüel kültür olduğuna inanan idealistler, ilerlemeyi de kültürün yüksek ve ileri evrelerine doğru bir evrim süreci olarak değerlendirir.
Söz konusu evrim sürecinde, sahip olunan bilgi bütününe her kuşak tarafından katkı yapılarak, sonraki kuşaklara aktarılır.
- Okul, idealistlere göre, söz konusu koruma ve aktarma faaliyetinin kitlesel ve kurumsal olarak hayata geçirildiği yer olmak durumundadır.
İdealist eğitim felsefesi, en genel ve en soyut disiplinlerden, belli varlık türlerini belli yönlerden ele alan göreli olarak daha somut disiplinlere inen, hiyerarşik bir biçimde yapılandırılmış bir eğitim programını hayata geçirme amacı güder.
En genel disiplinler tekil zaman, mekan ve durumları aşan en soyut disiplinlerdir.
- Bu genel ve soyut disiplinlerin en başında felsefe gelmektedir.
- Matematik ise, soyutlamalarla meşgul olma, soyut düşünmeyi öğrenme noktasında önemli bir imkan temin ettiği için, idealist müfredat açısından büyük bir önem taşır.
- Tarih ve edebiyat da idealizmin hiyerarşik müfredatında temel disiplinler olarak alınır.
Bu disiplinler, bilişsel değerleri yanında, değer yüklü olmaları nedeniyle önem kazanır.
- Kısacası, felsefe, teoloji, edebiyat, tarih ve sanat hem değer yüklü oldukları hem de insanoğlunun kültürel mirasının belli başlı taşıyıcıları oldukları için,
- idealist müfredatın en belirleyici konularını meydana getirir.
İdealizmin eğitim metodolojisi, çok büyük ölçüde epistemolojisine dayanır.
Evrensel hakikate ya da hakikatin bilgisine akıl yoluyla ulaşıldığı için, idealist eğitim anlayışında öncelikle aklı böyle bir araştırmadan alıkoyan maddi engellerin ortadan kaldırılması, dar görüşlülüğün bertaraf edilmesi, ruhun gözünün açılması amaçlanır.
- Öğretmen merkezli bir eğitim anlayışını ifade eden idealist eğitim felsefesi, hem öğrencinin dikkatinin maddi ve duyusal olandan uzaklaştırılıp onda bir dönüşüm sağlanması hem de hakikatin bilgisine ulaşma noktasında, yöntem olarak diyalektik bir sorgulama yöntemini benimser.
İdealizmin eğitim metodolojisinde yöntemin, yine hakikatin, öğretmenin rehberliği altında birlikte aranmasını mümkün kılan bir diyalog yöntemi olması gerekir.
…herhangi bir konu ya da kuram açınlama aşamasında, işin içine felsefe dokunuşları ve felsefi düşünebilme yetisi dahil olduğunda, güzelleştiğini görebilmek mümkün… İşte, bu his içinde salınmayı hissedebilmek, bir tek kendine değil bütüne (kozmosa) dokunabilen güzel bir yansımanın ritimleri…